9 Eylül 2007 Pazar

GAZETELERDEN

"İnsanın yalnızca kendi acısına dönmesinin dünyanın sonunu hazırlayan ilk şey olduğunu düşünüyorum.İnsan yalnızca kendi acılarına kulak kesildiğinden beri,insanlık kendi çöküşünün ağzında...Kadın olmaksa her zaman kendi acına tam dönemeyişte kilitleniyor.Kadın başkalarını düşünerekyaşamak için büyütülüyor,erkek etrafına bakarak...Kadının acıları da sıkıntıları da en son kendinde tecelli buluyor.
....
Bir hastane yatağında ameliyat sonrasında sonucun temiz çıkmasını bekleyen ilk hasta sen değilsin diyorum kendi kendime.
.....
Çocukluk arkadaşın,kız kardeşin,ailen,sevdiğin herkes ameliyat odasının kapısına gelip hakikatli şakalar yaparak,seninle olduklarını hissettirmeye çalışsalar da,bu insanın yalnız olduğu gerçeğini derinden hissettiği anlardan biri.Herkes tek başına atlatmak zorunda bu durumu.
....
Yine de hastanenin zamanı geçmiyor,geçemiyor..... Hastanenin içindeki duygu dünyaları karışacak hastalar acayip bir sessizlikle zamanı bekliyorlar.Sırası gelen hasta,ameliyata girecek,alınan parça pataloji laboratuvarına gönderilecek ve kanser ise yaşantısını ona göre yeniden düzenleyecek.
Rahim ağzı kanserinin enfeksiyon yoluyla dahi bulaşabildiği kısacık aralıkta kimbilir kaç kadın içinde kanserli hücre ile yaşıyor,kimbilir kaç kadın bu hücreleri taşıdığını bilmeden ölüp gidiverecek...Köyleri ve küçük yerleşim bölgelerini bırakalım kentli kadınlar bile kadın hastalıkları uzmanlarına gitmeyi daha yalkın yıllarda yaygınlaştırdılar.Bu konuların kadınlar arasında konuşulabiliyor olmasının tarihi de daha yeni.
......
Kadınlar başkalarının hayatını yaşamak zorunda bırakıldıklarından,bilgisizlik ve yalnızlık yüzünden çok daha büyük tehlike içindeler.Ne yazık ki hiçbir acıyı yaşamadan kadın da olsan başkalarının acılarına yaklaşamıyorsun.Birbirimizin acılarına yaklaşmakiçin o durumu paylaşmamız gerekiyor.Acılarımızı yeterince paylaşsak belki yüklerimiz hafifleyecek,ama yırtıcı dünyanın öğrettiği yeni bilgilerle birbirimize yeterince dost olamıyoruz.oysa kadın dünyanın en paylaşabilen canlısı,çünkü o doğurabiliyor.
Tüm bunların sonunda kadın olmanın yarattığı son derece titreşimsel ağın,zihinsel ve ruhsal dünyanın dışarıdaki bencil sıradan hayatla savaşı yaşanıyor.Kadın üstündeki tülü atamadığından,özel duygulanımların yarattığı stresi de en çok kadınlık organında,rahminde biriktirir.
....
Kemoterapi hastalarının metanetli duruşlarından öğrenilecek çok şey var.
Hayat kadın olunca bir çığlık kadar keskin ve rüzgar gibi yalnız...."

Eylem Ö.Tufan



Bu yazı neden mi bu blogda...... ??????*

4 Eylül 2007 Salı

ŞU ANDA OKUDUĞUM KİTAPTAN

"Anılarda çocuklar gibidir.Masum,mahsun,mazlum..nazlı,ince,sevdalı...
Rahatsız etmemek gerektir anıları."Uykudaki çocuk öpülmez"der halkımız.Korkar,ağlar,acılanır.Anılar da öyledir.Uyanması için olgunlaşmasını beklemek gerekir.Kırık dökük kalırlar,dile gelmezler sonra.Anılar da çocuk gibidir.Bir anlık zevke,bir anlık çıkara alet edilmemelidir.
Bazı duygular anılar içinde büyür,gürbüzleşir.Uyanırlar.Gürbüz bir uyanış olur uyanışları.Acıların kuvvete dönüşmesi de budur.
Anılar çocuklar gibidir.Anılara gebe bir yüreğin,erken doğumlara neden olacak işlerden kaçınması gerekir.
Günler ekleniyor birbirine.Yıllar geçiyor.Yıllar nice insan yanımızı dişleye dişleye geçiyor.Yaralar da çocuk gibidir.Bakım ister,mikroptan korunması gerektir.
Anılar da çocuk gibidir,.Engel tanımaz,doğasal bir gücü vardır büyümelerinin.
Anılar da çocuk gibidir.Uyanınca,kendilerince değiştirirler çevrelerindeki düzeni
Anılar da çocuk gibidir.Bir yanı hiç büyümeyen izlerle kalır insanın içinde.Filiz filiz,körpecik.
Anılar da çocuklar gibidir.Sorular sormaya başladı mı,doğru olan söylenmelidir.Kandırılan kendimiz oluruz yoksa.
Anılar da çocuklar gibidir.Günü gelir,büyür,hesap sorarlar.
Anılar da çocuklar gibidir... Çocuklarsa bahar.

Nihat Behram

3 Eylül 2007 Pazartesi

ÇOCUKLA İLGİLİ HER ŞEY(KİTAP)


KİTABIN ADI:HARBİ DELİKANLILAR
YAZARI :WILLIAM POLLAK
ÇEVİREN :ESRA ÖZGEN _DHARMA YAYINLARI
Çeviren şöyle diyor başlarken:... nedense bir çok şey olmak için sınandığımız halde anne-baba olmak için herhangi bir sınavdan geçmeyiz.Ya buna hazır değilseniz?
Yazar ise; bugün gördüğüm kadarıyla delikanlıların bir çoğu,Adam gibi,toplumumuzun beklentilerine uymak adına gerçek kişiliklerini saklayan erkeksi bir kabadayılık maskesinin ardında yaşıyorlar;korku,kuşku,yalnızlıkve gereksinim duyguları gibi toplumun onlara erkekler ve delikanlılar için kabul edilemez olarak öğrettiği herhangi bir duygudan kendilerini uzak tutmalarının gerekli olduğunu hissediyorlar " diye devam ediyor.
Kitabın içinde erkek çocuklarını yetiştirken yapılan hatalar toplumun bakış açısı ve......... yer alıyor.Şiddetle öneriyorum.

ÖYLESİNE BİR YAZI...

" Niçin susar bir insan,niye konuşmaz?Belki başlangıçta,konuşmadan da anlaşabildiği birilerinin varolduğunu sanmasından,öyle ummasından.Sonra birgün konuşmayı denemiştir büyük ihtimalle;çaresiz kaldığından,"kendini ifade et"kültürünün dayatmasından safça,onu anlamalarına izin vermediğini düşünüp kendisini suçlayarak.
Herkes birgün konuşur.
Konuştuğunda,sustuğundan da beter bir anlayışsızlıkla karşılaşırsa peki?"Kendini ifade edememek"en çok da çağımızın bir uydurmacasıdır.Anlamak isteyenler,buna niyeti ve kapasitesi olanlar anlar çünkü;anlamıyorlarsa ya işlerine öyle geldiği içindir ya da umursamadıklarından ya da böyle bir yetenekleri bulunmadığından."
Rengin Soysal

KİTAP

KİTABIN ADI:Nefes Teknikleri
YAZARI :Mustafa Kartal
Kitapta; nefesini kontrol etmeyi başaran insan;kendini tanıyan,potansiyellerini doğru kullanan,kendine ve bütüne yararlı olabilen insandır düşüncesinden yola çıkılmakta.Düzgün ve yeterli nefes alamayanlar sürekli kendilerini yorgun hissederler,sinirli ve verimsiz olurlar.Uyku düzenlerinde sorun yaşarlar. Bu nedenle güne kötü başlar ve devam ederler.Aynı döngüde kalmaları sonucu bağışıklık sistemleri de zayıflar ve sorunlar artarak devam eder.

kızımın blogu

http://guldenn.blogspot.com/ kızımın blogu buda:D

1 Eylül 2007 Cumartesi

ÇOCUKLA İLGİLİ HERŞEY(KİTAP)

KİTABIN ADI:Baba Faktörü
YAZARI :Dr.Stephan B.Poulter

Kitapta babalık tarzları tanımlanmakta.Örneğin üstün başarılı baba,saatli bomba baba,pasif baba,yok baba,sevecen akıl hocası baba gibi
.

Barış Gününden...

Gazetelerden...
"Savaş suçlarının hepsini birden işleyen siyasi iktidarlar,demokrasinin beşiği geçinilen ülkelerde demokrasi adına yapılan seçimlerde iktidarlarını tazeleyip aklanmaktalar.İnsan hakları,barış için yapılanlar çok az ve çok geç.İnsanlık tarihi için yüz kızartıcı bir süreç yaşanıyor;sözde bilimsel teknolojik devrim çağında,insan hakları,demokrasi,uygarlık için yüz kızartıcı suçlar işlenirken,düzene alıştırılmış,afyonlaştırılmış milyonlar,milyarlar suskun,seyirci,bütün kötülüklere katlanıyorlar."
Şükran Soner

24 Ağustos 2007 Cuma

KENDİ DUYGULARIM

Drama çalışmalarına ilk başladığım zamanlarda farkına vararak algılayabildiğim birçok deneyimimin,katılımcılar üzerinde de meydana geldiğini gözlemlerim.Onlara benden şartlanarak sözlerimin etkisi altında kalmadan sadece kendi yaşadıklarını paylaşmaları amacıyla çok az şey anlatırım.Her çalışmayı sistemli bir şekilde uyguladıkça grubumun nasıl dramanın içinde var olmaya başladığını gözlemlemek işin en zevkli yanı bir lider için.Bu zevkin keyfini yaşarken bireysel varoluşlar ,gitgeller , sonra grupla uyum ve nasıl grup olunabildiğini gözlemlemenizi sağlar grup size.

EN SON OKUDUĞUM KİTAPTAN...

Kitabın Adı:Özlemin Dili Olsa

Yazarı:Nihat Behram







" Tarafsız aydınları yurdumun

sorguya çekilecekler günün birinde

en basit insanları tarafından halkımın.

Soracaklar onlara ne yaptılar diye

ağır ağır ölürken uluslar...

Kimse sormayacak onlara giysilerini

uzun öğle uykularını

bilmek istemeyecek kimse anlamsız uğraşlarını

hiçlik konusundaki görüşlerini

nasıl para kazandıklarını felsefe yaparak.

Sormayacaklar nasıl vardıklarını doğrulara

yalanın gölgesinde."



Otto R.Castillo

5 Ağustos 2007 Pazar

PAYLAŞIM-18

Drama benim için yaşamın bir parçası.Birey olarak eksiklerimi,fazlalıklarımı gördüğüm tek sosyal etkinlik.Bu eğitimi yapmakta olan biri olarak diyorum ki;gerçekten bu işi bilen ve gönül veren kişilerin elinde olmalı DRAMA.Lütfen yozlaştıran,yanlış aktaran insanların tekeline geçmesin . Teşekkürler.

PAYLAŞIM-17

Birkaç kelimeyle nasıl ifade edilir bilmiyorum.Farkında olduğum ya da olamadığım şeyleri anlama fırsatıydı benim için.Hayata ve insana dair çok şey vardı içinde.Hayatın küçük dipnotlarıydı bunlar.....Teşekkürler.

PAYLAŞIM-16

Ben bu kapıdan içeri her girdiğimde yüreğimi avuçlarınıza bırakıyordum.Siz o yüreğe öyle bir can verdiniz ki.........
Omuzumdaki elinizi her zaman hissedeceğim.

PAYLAŞIM-15

Merhaba.
Drama çalışmalarına başlamadan önce eve gittiğimde çok yorgun,halsiz olan ben çalışmalara başladıktan sonra artık ayakta bile konuşmaya çalışan,dinamik biri haline geldim.Özür dilemeyi,afetmeyi,utanmayı,arsız olmayı yerinde ve dozunda becerebiliyorum artık.Tartışırken,kendimi anlatırken artık ağlamıyorum.Daha bir dolu şeyyyy........... Her şey için teşekkürler.

PAYLAŞIM-14

Drama insanın iç sesi,derin duyguları,yapmak isteyip de yapamadıkları,hayalleri,umutları,kızgınlıkları,korkuları,sıkıntıları...........İşte bu etkinlikle bu duygular su yüzüne çıkıyor.Aaaa ben böylemiydim, bunu mu yapmışım... diyorsunuz.Sabırlı olmayı,anlamayı,sıra beklemeyi,sevmeyi........ öğreniyorsunuz.
Drama bir dizi oyun zinciri gibi görünse de,aslında hayatı oynuyoruz.Teşekkürler
.

PAYLAŞIM-13

Dramanın bana kazandırdıkları; hızlı düşünme,duygularımı olduğu gibi farkedebilme,arkadaşlarıma güvenebilmenin lezzetini tadabilme fırsatını yakaladım.
Dünya zehirli oklarını ne kadar fırlatsan da ,ben yine panzehirini bulacağım ve sana artık kısık gözle,küçük bir pencereden bakmayacağım.

PAYLAŞIM-12

Dramayla içimizdeki duyguların sadece kendimize ait olduğunu,onları kullanabildiğimizde mutlu olabileceğimizi anladım.
Artık daha sakin,daha rahat daha olumluyum.Çocuklarıma yaklaşımım olumlu hale geldi.Bütün bunları da içimdeki çocuğu ortaya çıkaran oyunlarla almak ayrıca harikaydı.Teşekkürler.

PAYLAŞIM-11

Dramaya başladığımda kendimi boş bir kağıt gibi düşünüyordum.Bittiğinde kendime sordum,neler yazdım o kağıda diye? Vücudum dinlendi,azalan sevgi ve şevkati kazandım. Teşekkürler.

PAYLAŞIM-10

Dünyamıza başka bi pencere açıp güneşin içeri girmesini sağladınız ve arkadaşlarımızla bizi bütünleştirdiğiniz için çok teşekkürler.

PAYLAŞIM-10

Dramanın bu kadar rahatlatıcı ve zevkli olabileceğini bilmiyordum.Bunu yaşadım.
İlk kez tatile dinlenmiş olarak ve çok iyi bir moralle giriyorum.Her şey çok güzeldi.Teşekkürler size.

PAYLAŞIM-9

Gelecekte okulöncesi öğretmeni olacağım.Drama önce benim gizli yönlerimi ortaya çıkardı,sonra en yakın arkadaşlarımın.İnsanların beni dinlemesi,duygu ve düşüncerimi olduğu gibi anlatabilmek çok güzeldi.

PAYLAŞIM-8

20 yıllık hayatımın en güzel deneyimi DRAMA.

PAYLAŞIM-7

Bu çalışmalardan sonra kendimi çok özel hissettim ve herkesin de çok özel olduğuna karar verdim.

PAYLAŞIM-6

Dinlemeyi,hssetmeyi,görmeyi bu kadar güzel anlatan bir çalışma daha olabilir mi?

PAYLAŞIM-5

Do majör başladık ezgiye. Notaları tanıma niyetimiz yoktu.Do-re-mi-fa-sol-la-si ve tekrar do.Eğer böyle olsaydı tekrar do olurduk,oysa biz direkt ezgiye başladık.Yeni melodilere ... la minöre geçtik.Majörlerimizive minörlerimizi korkusuzca sergiledik.Herkes farklı bi notaydı,b
irleştik,unutulmayacak armoniler oluşturduk.
Bir ezgi do ile başlıyorsa genellikle do ile bitmesi gerekir.
Bitirdiğimizi sanmıyorumiezgiye başladık,askıda bıraktık.Belki fa, belki la.. bilmiyorum.
Ezgimizi değiştirdik,gerisini hayat devam ettikçe,eklemelerle ,süslemelerle yaşatacağız.
Belki birgün bitirilir.
Ama çok güzeldi.

PAYLAŞIM-4

Birey olmada çok önemli olduğunu varsaydığım,birdolu dostluk kurduğum bir tür zincirleme dostluk kurma oyunu.

PAYLAŞIM-3

Birbirinden farklı ırmakların aynı yatakta ilerlemesi gibi başladı.Kimse coşkunluğundan vazgeçmedi.Zaman hepimizi denize doğru uysallaştırdı.

PAYLAŞIM-2

Drama çalışmalarının nasıl olacağını bilmiyordum. İçine girdim,yaşadım.Zaman zaman duygulandım,zaman zaman çocukluğumu yaşadım.Kendimi tanıdım,iyi ki katılmışım.Teşekkürler.

DRAMAYA KATILANLARIN PAYLAŞIMLARI-1

Drama çalışmalarında beklentilerimden daha fazlasını buldum.Özellikle grup olarak çok şeyi paylaştığımızı düşünüyorum.